Okçuluk Milli Takımı'nda Avrupa Oyunları ve Dünya Şampiyonası'nın hazırlıkları devam ediyor. Takımın en küçük sporcuları Yasemin Ecem Anagöz ile Mete Gazoz, hem Avrupa Oyunları'nda hem de Dünya Şampiyonası'nda derece hedefliyor.

17 yaşındaki Anagöz, Avrupa Oyunları'nda hem bireysel hem de takım olarak madalya hedeflediğini, Dünya Şampiyonası'nda ise takım halinde olimpiyat kotası almak istediklerini söyledi.

Okçuluğa 9 yaşında başladığını anlatan Yasemin Ecem Anagöz, "Cimnastiğe gidiyordum sonra okçuluk yapan bir tanıdığımızın madalyasını gördüm, kareydi. Çok ilgimi çekti. Madalyaların kare olması yüzünden okçuluğa başladım" dedi.

Küçükken antrenmanlara gitmek istemediğini ancak ailesinin ısrarla kendisini götürmeye devam ettiğini kaydeden Anagöz, "Hep bir bahanem vardı ama annem hiç dinlemezdi. İyi ki de dinlememiş. Hayatım okçuluk oldu. Bu spor beni kişilik olarak çok geliştirdi. Kendimi kontrol etmeyi öğrendim" diye konuştu.

"Çizgide oyalanmam, atar çıkarım"

Güneş alerjisinin bulunduğunu ama buna alıştığını anlatan genç sporcu, şöyle devam etti:

"Çok antrenman yapıyoruz, karşılığını alacağımıza inanıyorum. Yaşım küçük ama yarışma deneyimim çok. Yıldızlarda karışıkta Avrupa şampiyonluğum, bireyselde Avrupa dördüncülüğüm ve Gençlik Olimpiyatları beşinciliğim var. İlk kez A takımda yarışacağım. Atış çizgisinde aklıma ülke sorunlarından sevimli civcivlere kadar bir sürü şey gelir. Konsantrasyonum dağılmasın diye hızlı atmayı tercih ediyorum. Çizgide oyalanmam, atar çıkarım. Yavaşladığım zaman sorun yaşıyorum."

Bir süredir meditasyon çalışmaları yaptığını ve çok faydasını gördüğünü kaydeden Anagöz, her yarışta formasının altına aynı kıyafeti giyerek uğur yaptığını söyledi. Ailesinin yarışlara gelmesini tercih etmediğini dile getiren milli okçu, ailesini görünce çok heyecanlandığını belirtti.

- Mete Gazoz: "Okçuluk benim hayatım"

Türkiye'nin yetiştirdiği başarılı okçulardan Metin Gazoz'un oğlu olan takımın en küçük sporcusu 16 yaşındaki Mete Gazoz ise okçuluğu çok severek yaptığını söyledi.

Ailece okçu olduklarını belirten Mete Gazoz, "Babam, annem, kardeşim, ailede herkes ok atıyor. Babam antrenörlük yapıyor. Yayı elime 3 yaşımda aldım ve o günden beri bırakmadım. Okçuluk benim hayatım" dedi.

Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında dereceleri bulunan Mete Gazoz, "Avrupa Oyunları'nda şampiyon olacağımızdan hiç şüphem yok. Dünya Şampiyonası'nda ise takım halinde kota almaya çok yakınız" diye konuştu.

Yarış anında oldukça heyecanlandığını ifade eden Mete Gazoz, bu heyecanın kendisine iyi geldiğini vurgulayarak, "Heyecan beni canlı tutuyor. Bazısı heyecanını yenmeye çalışır çünkü konsantrasyonu bozulur, bende ise tam tersi oluyor. Heyecan başarı getiriyor. Bu yüzden şanslı olduğumu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

- "Okçuluk yüzünden makine mühendisliği okumak istiyorum"

Üniversitede, okçuluk yüzünden makine mühendisliği okumak istediğini anlatan ay-yıldızlı sporcu, şunları söyledi:

"Kendi yayımı yapmak için bu bölümde okumak istiyorum. Bir gün kendi yaptığım yayla olimpiyat şampiyonu olacağım. En büyük hayalim bu. Türkiye'de yay üretimi yok sanıyorum. Benim ekibim bile hazır. Yay için 4 mühendis gerekiyor. Ekipten biri zaten şu an mühendislik okuyor."

Günde 10 saat bilgisayar oynadığını, şapka, bileklik ve rozet biriktirdiğini belirten Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz ile takımın en küçük sporcuları olmaktan bir şikayetleri bulunmadığını, takımda ağabey, abla, kardeş ilişkisi içinde iyi anlaştıklarını ifade etti.